27 Eylül 2011 Salı

Bilgi'de Şık ve Şener Dayanışması: Çıkacaklar, Yine Yazacaklar - 14 Mart 2011

"Ahmet Ergenekon davasından tutuklanacağını hiç düşünmemiştir. Mesela şu anda bu konferansa katıldığınız için Ergenekon'un üniversite ayağından içeriye alınabileceğinizi aklınızdan geçirin. Çünkü durum bu vahamettedir. Tavrınızdan hoşlanılmamışsa başınıza her şey gelebilir. "
bianet koordinatörü Ertuğrul Kürkçü, "Ahmet Şık'ın Arkadaşları Ahmet'i Anlatıyor"  forumunda gazetecileri, iletişim öğrencileri ve akademisyenleri böyle uyardı.
"Ahmet Bilgi'ye lazım, bianet'e lazım, dünyaya lazım; bu yüzden dışarı çıkması lazım. Sabırla inatla mermere vurmaya devam edelim, şimdiye kadar hep böyle oldu, böyle de olacak.  Ahmet'in iyi bir insan, emekçi gazeteci olduğunu bıkmadan usanmadan dünyaya anlatalım."
Santralİstanbul'daki dayanışma buluşmasında Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Esra Arsan, Radikal gazetesinden Ertuğrul Mavioğlu ve İsmail Saymaz, öğrencileri Hayat TV'den Mustafa Kuleli ve Meltem Ürüt ile Şık'ın avukatı Fikret İlkiz Şık'ı haberciliği ve insanlığını anlattılar, ifade özgürlüğünün durumunu tartıştılar.
Konuşmacılar "Ahmet Şık ve Nedim Şener'e özgürlük" kampanyasının iki gazeteci serbest bırakılıncaya kadar süreceğini ilan ettiler: "Ahmet çıkacak, gene yazacak!"

Mavioğlu: Sözün bittiği yer
Mavioğlu, Şık 'ın tutuklanmasını "sözün bittiği yer" olarak değerlendirdi.
"Ahmet'in derin devletle, Ergenekon'la ilişkisi yoktur demek zul geliyor. Yiine de anlatacağız, Ahmet'in içeri girmesinin iyi bir yanı da birlikte yazdığımız kitabın satışlarındaki patlama oldu."

Saymaz: Ezilenlerden yanaydı

Saymaz, Şık'a Cumartesi Anneleri, Diyarbakır Barosu dahil çok farklı kesimlerin sahip çıkmasının nasıl bir gazeteci olduğunu gösterdiğine değindi: "Çünkü Ahmet yaptığı her haberde ezilenlerden yanaydı."
Saymaz, Şener'in de haber kaynaklarına mesafeli  ve haber kaynaklarına da sahip çıkan bir gazeteci olduğunu söyledi.

Şık'ın iki öğrencisi

İletişim'de öğrenciyken Habervesaire'de muhabirlik yaptığı dönemde Şık ile birlikte çalışan Ürüt  "o benim hem ağabeyim, hem de hocamdı" dedi.
" Şık masa başında değil, sokakta haber kovalayan, karanlık yapılanmaların karşısında yer alır, bize de bunları aydınlatmayı öğütlerdi."
Kuleli de "İçeri alınmasının yanı sıra, sonrasında medyada hakkında çıkan haberlere de çok öfkelendim. Ahmet Holding medyasında da hak aramayı başardı," diye konuştu.

İlkiz: Eylem değil, düşünce sorgulanıyor
Avukat Fikret İlkiz herkesi iki gazeteciyle ilgili  uzun sürecek bir davaya hazır olmaya davet etti. .
"İki gazetecinin hayatı sorgulandı, sizin hayatınız sorgulandı. Eylem değil, 'siz kimsiniz, düşünceniz nedir' sorgulanıyor. Şık Ergenekon'dan sorgulanıyor. Siz onun avukatısınız. Siz de Ergenekoncusunuz. Sistem böyle işliyor."
Adıyaman Gerger Fırat gazetesi'nden Hacı Boğatekin, Express'den İrfan Aktan, bianet'ten Nadire Mater de gazetecilerin tutuklamalara karşı çıkışının halkın haber alma hakkıyla basın ve ifade özgürlüğü mücadelesindeki önemine değinip, Şık ve Şener'in haberciliği üzerine konuştular

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder