26 Eylül 2011 Pazartesi

Gazeteciler Ankara ve İstanbul'da 'özgürlük' için yürüdü - 4 Mart 2011

Gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklama ve baskılar, Ankara ve İstanbul'da protesto edildi. Çoğunluğu basın mensubu binlerce kişi "Gazetecilere Özgürlük" istedi; "Halkın haber alma hakkı için görevimizi en iyi biçimde yerine getirmekten vazgeçmeyeceğimizi ve korkmadığımızı bir kez daha ilan ediyoruz" dedi.
Taksim Meydanı'nda bir araya gelen basın örgütleri, siyasi partiler ve dernekler "Cezaevinde gazeteci istemiyoruz", "Sansüre Baskıya, Baskına Hayır" dövizleriyle Galatasaray Meydanı'na yürüdü. Yaklaşık iki bin kişinin katıldığı eylemde Orhan Erinç, Ferai Tınç, Yıldırım Türker, Turgay Olcayto, Ece Temelkuran, Kanat Atkaya, Ruşen Çakır, Mete Çubukçu, Mirgün Cabas, Sırrı Süreyya Önder, Celal Başlangıç, Oktay Ekşi, Ezgi Başaran, Şükran Soner, Nail Güreli, Tufan Türenç, Bedri Baykam, Gün Zileli, Ertuğrul Kürkçü, Soli Özel, Mustafa Dolu, Nejat Yavaşoğulları, Murat Çelikkan, İnan Temelkuran, Hikmet Çetinkaya, Haluk Şahin gibi isimler yer aldı.
"Faşizme karşı omuz omuza", "Özgür basın, herkese lazım" "Nedim, Ahmet onurumuzdur" sloganlarının atıldığı yürüyüşün sonunda Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) dönem başkanı Ercan İpekçi "Susmayacağız" başlıklı basın metnini okudu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, "Gazeteciler böyle bir yürüyüş yapma ihtiyacı duyduğuna göre bıçak kemiğe dayanmış olmalı. Meslek faaliyetleri suç sayılır oldu" dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) başkanı da olan İpekçi "Gazeteciler önce birer birer, sonra beşer beşer ve nihayet onar onar gözaltına alınmasaydı, meslektaşları bugün özgür ve bağımsız ilkelerinden taviz vermeyeceklerini haykırmak zorunda kalmazlardı" diye konuştu.
İpekçi açıklamasında şunlara değindi:
"Eğer Vedat Kurşun 174 yıl, Emine Demir 138 yıl hapis cezası almasa; Erdal Süsem'in müebbet hapis cezası Yargıtayca onanmasa, örgütler bugün toplanma ihtiyacı duymazdı.
"Meslektaşlarını fikri temelde eleştirirken, bir gün tutuklanmalarına neden olacaklarını akıllarından geçirmeyen çilekeş gazeteci arkadaşlarımızın yüreklerinde birazcık burukluk hissetmese, bugün bir araya gelme ihtiyacı duymazdık.
"Bugün itibarıyla cezaevlerinde 54'ü tutuklu, 7'si hükümlü toplam 61 basın mensubu bulunuyor. Bu sayılara, dün gözaltına alınan gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, İklim Bayraktar, Sair Çakır, Müyesser Yıldız ve Coşkun Musluk ile yazar Yalçın Küçük dahil değildir.
"Bu uygulamalar, basın ve ifade özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına geliyor. Gazeteciler üzerindeki baskıların giderek artmasından duyduğumuz endişeler artık tahammül edilemez bir noktaya ulaştı.
"Cezaevlerindeki gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden değil de, terör örgütü üyeliği ya da propagandasından tutuklu olduğunu iddia edenler, "iftira" suçu işliyor.
"Haklarında kesin delillere dayanan bir suçlama olmayan meslektaşlarımızın evlerinin "isnat edilen" suçlar için "kanıt bulmak" ya da "kanıt yerleştirmek" amacıyla aramaya tabi tutulması hukuk dışıdır.
"Gazeteciler üzerinde yaratılan baskı, korku ve sindirme ortamını ortadan kaldıracak demokratik adımların atılmasını, ceza yasalarında köklü değişikliklerin acilen yapılmasını bekliyoruz.
"Cezaevlerindeki gazetecilerin derhal özgür bırakılmasını talep ediyoruz."

Gazeteciler Ankara'da ise Kızılay Meydanı'nda toplandı.
Ankara'da gazeteciler, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın ABD Büyükelçisi'ne yanıt verdiğinde sarf ettiği "ABD'den Daha Özgür Basınımız Var" sözlerini parkantlarına yazdı ve ağızlarını siyah bantlarla bağlayarak son "Ergenekon" gözaltılarını kınayan bir yürüyüş yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Yakup Kepenek, Atilla Kart, Yılmaz Ateş, Mustafa Özyürek, Zekeriya Akıncı, Hakkı Süha Okay, Barış ve Demolkrasi Partisi (BDP) milletvekili Hasip Kaplan, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, gazateci Bekir Coşkun, Şükrü Küçükşahin, Ahmet Abakay, Can Dündar da eyleme destek verdi.
"Başbakanımız 'İleri demokrasimiz var.' diyor. İleri demokrasimizle gurur duyuyoruz. Durmak yok yola devam!" diyen gazeteciler "Mürit Değil Gazeteciyiz", "Özgür Basın Susturulamaz", "Özgür Basın Özgür Türkiye" sloganlarıyla yürüyerek Adalet Bakanlığı önüne geldiler.
Basın özgürlüğünün düzeyini ve ölçüsünü iktidarların tarif edemeyeceği vurgusunun yapıldığı basın açıklaması metnini TGS Ankara Şube Başkanı Göksel Yıldırım okudu.
"Halen cezaevlerinde 61 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak bulunmaktayken, cezanın infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan ya da mahkeme kararı temyiz edilmediği için haklarında verilmiş olan cezalar henüz kesinleşmemiş olan 39 gazeteci varken; 4 binden fazla gazeteci aleyhinde açılmış gizliliğin ihlali ve benzeri davalar devam ediyorken, gazeteciler kendini tehlike altında hissedip tedirgin oluyorken, ülkedeki basın özgürlüğünün ciddi ciddi sorgulanması gerekmektedir." diyen Yıldırım, bu meslektaşlarına her gün yenilerinin eklenmesini kaygı verici bulduklarını belirtti.
Son gözaltıları yazdıklarıyla ülke tarihindeki kimi karanlık olayları aydınlatan, bunlara ışık tutan meslektaşlarının kimi senaryolara kurban edilmek istenmesi olarak gördüklerini belirten Yıldırım, "Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle meslektaşlarımızın hedef haline getirilmesine karşı çıkıyoruz. İleri-geri değil, gerçek demokrasi istiyoruz. Sözde değil, evrensel standartlarda basın özgürlüğü istiyoruz. Mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkıyor, artık yeter diyoruz." şeklinde bitirdi.
Basın açıklamasının ardından Adalet Bakanlığı kapısında kalemlerini kıran gazeteciler, "Kalemleri kıracağız ama eğilmeyeceğiz, susmayacağız" dediler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder