Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), geçen yıl "Dünya Basın Kahramanı" ödülüne layık gördüğü Nedim Şener başta olmak üzere, Ahmet Şık ve diğer tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması ve Türkiye'de basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazdı.
"Eleştirel medya sağlıklı demokrasilerin köşe taşlarıdır"
IPI'ın Abdullah Gül'e yazdığı mektupta, her yıl, zor koşullar altında basın özgürlüğü için mücadele eden ve katkıda bulunan 60 gazeteciye verilen "Dünya Basın Kahramanı" ödülüne layık görülen isimlerden birinin de Nedim Şener olduğu hatırlatıldı.
Bu ödüle layık görülen pek çok gazetecinin, tutuklandığını, saldırıya uğradığını ve hatta işkence gördüğünün belirtildiği mektup şu sözlerle devam ediyor:
* Kimi Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanı arkadaşlarımız bu uğurda canlarını verdiler. Ödediğimiz bedel çok ağırdı ancak şunu biliyoruz ki basın özgürlüğü olmazsa, tek tek ülkelerin ödeyecekleri bedel çok daha ağır olacaktır.
* Türkiye'de çok sayıda gazetecinin "Ergenekon" gerekçesiyle tutuklandıkları ve yargılandıkları haberlerini artan endişe ile izlemekteyiz. Bunların arasında "silahlı terör örgütüne üyelik" suçlamasıyla karşı karşıya olduğunu anladığımız Nedim Şener de bulunmaktadır.
* Bu gazetecilerin çoğunun eleştirel gazetecilik yaptığı malumumuzdur ancak suçlamalarla ilgili kanıtların kamuoyuyla paylaşılmadığı da bilinmektedir.
* Türkiye'nin basın özgürlüğü taahhüdü kamuya ilan edilmiştir. Aşağılamak bir yana, hükümetleri eleştirme cesaretini gösteren ve bunu yaptıkları titiz çalışmalarla destekleyen gazeteciler ülkelerine olan saygılarını göstermektedir.
* Biz Dünya Basın Özgürlüğü Kahramanları olarak şunu biliyoruz ki gelişmiş ve çeşitlilik barındıran eleştirel medya sağlıklı demokrasilerin köşe taşlarıdır. Bizler Türkiye'deki gazetecilerin görevlerini yapabilmelerinin sağlanmasını ve Nedim Şener'in derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
"Tutuklamalardan endişeliyiz"
IPI, kendileri hakkında 2008 yılında "kimsin sen" diyerek sert ifadeler kullanan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektuba, derneğin 1950 yılından bu yana gerçekleştirdiği faaliyetleri ve yapısını özetleyerek başlamış.
Erdoğan'ın "Basın özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz" sözünün de hatırlatıldığı mektupta şu ifadelere yer verilmiş:
* Nedim Şener, kamuoyuna hiçbir kanıt gösterilmemesine rağmen, "silahlı terör örgütü üyeliği" ile suçlanmaktadır. Ayrıca, pek çok gazeteci "Ergenekon" suçlaması ile bağlantılı olarak tutuklu bulunmaktadırlar.
* Nedim Şener'in tutuklanmasından ciddi endişe duymaktayız. Tutuklu gazeteci Ahmet Şık ve hapishanelerde bulunan ve yargılanmakta olan diğer gazetecilere duyduğumuz endişeyi de ifade etmek isteriz.
* "Basın özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz" ifadelerinizi memnuniyetle karşılıyoruz ancak bu özgürlükten yararlanmak isteyen gazetecilerin kanıtlanmamış suçlarla hapiste tutulmalarından dolayı derin endişe duymaktayız.
* Gazetecilerin, ulusal güvenlik gibi hassas konuları ele almaları temel haklarıdır ve cinai olaylara karışmadıkça, eleştirme hakları da dahil olmak üzere, mesleklerini yaptıkları için tutuklanma, suçlanma ve hapsedilme ya da herhangi bir taciz ya da gözdağı ile karşı karşıya getirilmemelidirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder