Basına ve kamuoyuna;
Son KCK operasyonu ile tutuklanan gazeteci yazar ve yayıncı Ragıp Zarakolu, Özgür Gündem çalışanı Songül Karatagna ve Profesör Dr. Büşra Ersanlı’nın tutuklanması en temel özgürlüklerin belirsiz bir geleceğe havale edildiğinin son kanıtını oluşturdu.
Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), başta arkadaşlarımız Ahmet Şık, Nedim Şener ve cezaevindeki tüm meslektaşlarımızın haksız, hukuksuz ve mesnetsiz tutuklamalarına son verilmesini ve serbest bırakılmalarını talep ediyor.
* Türkiye’nin 1980 ve 1990’ların karanlık günlerinde mağduru olduğu baskıcı rejimin yeniden tedavüle sokulduğuna üzülerek şahit oluyoruz.
* Geçmişte kurşunların hedefi olan biz gazeteciler, bugün hükümet, yargı ve polisin işbirliğiyle haksız, hukuksuz ve mesnetsiz iftiralarla susturulmaya çalışılıyoruz.
* Sadece iktidarın sahiplerinin el değiştirdiği ülkede, gazeteci, yazar ve yayıncı Ragıp Zarakolu, Songül Karatagna ile Prof. Dr. Busra Ersanlı’nın tutuklanması korku ikliminin değişmediğinin son göstergesi.
* Ergenekon, Devrimci Karargah, Oda TV ve KCK davalarında 68’i aşkın gazetecinin tutuklu olması, Özel Yetkili Mahkemelerin, Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ni (DGM) dahi aratır hale geldiğinin somut kanıtlarıdır. Bu süreç özel yaşamın, haberleşme hürriyetinin, haber kaynaklarını koruma hakkının ve masumiyet karinesinin hiçe sayıldığının açık göstergesi oldu.
* Adalet sisteminin temeli olan itham ve iddia retoriği yerini zanlıların kendi masumiyetlerini kanıtlama yükümlülüğüne bırakmış durumda.
* Devletin kırmızı çizgileri değil, uygulayıcıları değişti; Başbakan gazete patronlarına nasıl haber yapacaklarını, polis de gözaltındaki akademisyene resmi söylemi dikte ediyor.
* YETKİLİLERDEN BİR KEZ DAHA VE ISRARLA TALEP EDİYORUZ:
Yasama, yürütme ve yargı makamlarını Türkiye’nin altına imza attığı
- Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi; 17. (Mahremiyet), 18. (Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü), 19. (İfade özgürlüğü)
- İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi; 9. (Keyfi tutuklama yasağı), 12. (Özel yaşamın gizliliği) ve 19. maddesi (Düşünce ve ifade özgürlüğü)
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi; 5. (Özgürlük ve güvenlik hakkı), 6. (Adil yargılanma hakkı), 8. (Özel ve aile hayatının korunması) ve düşünce ve ifade özgürlüğünü güvence altına alan 10. maddesi
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası; 26. (Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti), 27. (Bilim ve sanat hürriyeti), 28. (Basın Hürriyeti), 29. (Süreli ve süresiz yayın hakkı) ve 30. maddesi (Basın araçlarının korunması)
ile güvence altına alınan adil yargılama, düşünceyi ifade etme, kanaat beyan etme özgürlüklerini gözetmeye ve tam anlamıyla uygulamaya çağırıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder